Ahmet Mithat, Türk halkının okunmasına ve aydınlanmasına çalışmış ve hayatını bu uğurda harcamış bir yazardır. En çok eser vücuda getiren ve halka en çok öğretmek isteyen Türk yazarların başında gelir.
Çocukluğu yoksul ve Öksüz geçti. Aktar çıraklığı yaptı. Sonra Vidin eyaletinde Kaza Müdürlüğü yapan ağabeyinin yanına giderek ilk tahsiline başladı. Cami derslerine devam etti ve din bilgisini kuvvetlendirdi. Fransızcaya çalıştı. Tuna gazetesinde yazı yazmaya başladı. Mithat Paşa onu himayesine aldı. Beraber Bağdat’a götürdü. Orada bir gazete çıkardı ve mütemadiyen Avrupa’dan kitap getirerek bilgisini artırdı.
İstanbul’a döndükten sonra gazete baş yazarlığı yaptı ve evinde bir matbaa kurdu. En büyük arzusu halkı okutmaktı. O eserlerini evinde ailesiyle beraber diziyor, basıyor ve dağıtıyordu. Çıkardığı Dağarcık mecmuasındaki bir yazı yüzünden Rodos’a sürüldü. O sırada Namık Kemal, Ebüzziya vesaire de oraya sürülmüştü. Eserlerinin bir kısmını orada yazdı. Memlekete dönünce Takvim-i Vekayi ve Matbaai Amire müdürü oldu. Daha sonra bir çok vazifelerde ve memuriyetler de bulundu. Üniversitede tarih ve Kız Eğitim Endüstitüsünde Pedagoji okuttu. Tercüman-ı Hakikat gazzetesini çıkardı. Bu gazete ile Ahmet Rasim ve Hüseyin Rahmi’nin yetişmesine sebep oldu. Bir çok kitap yazıyordu. Onun en büyük arzusu ve gayreti milleti okutmak ve aydınlatmaktı. Bunun için halka hitap eder, yazılarını sade ve açık bir üslupla yazardı. Eserlerinde halkın yeni bilgi vermeye çalışırdı. Bundan dolayı kitapları uzun yazılar ve basit bilgilerle doldurur.
Türk yayın hayatında sadece halkın yetişmesi için onun kadar çok yazan bir yazar daha yetişmemiştir.
Alfabeden başlayarak tarihe, edebiyata, matematiğe, fiziğe, kimyaya, iktisada, din felsefesine vesaireye ait bir çok eserleri olduğu gibi 34 tane hikaye ve roman kitabı vardır. Eserleri zamanın zevkine göre yazıldığı için artık yaşamamaktadır. Fakat Ahmet Mithat’ın çalışmaları Türk halkına okutmaya ve onlara bir şey öğretmeye gayret ettiği için kıymetlidir. Ahmet Mithat, Türk halkının yükseldiğini okuma merdivenin ilk basamaklarını teşkil eder. Halkın ilk yükselişi onunla başladı.
1844 de doğdu ve 1912’de öldü.
