Uluğ Bey Semerkant’ta bir rasathane kurmuş ve astronomi ile ilgili araştırmalar yapmaya başlamıştı. 1424 de kurulan bu rasathaneyi Kadızade Rumi ile dostu Gıyasettin Cemşid’e bırakmıştı. Bunlar zamanın en büyük matematik ve astronomi bilginleridir. Bunlar ölünce rasatlara ve hesaplamalara Ali Kuşçu devam etti.
Ali Kuşçu en meşhur Türk Aslanı alimlerinden biridir.
Ali Kuşçu Türkistan’da Semerkant’ta doğdu. Doğduğu yıl belli değildir. Babasının Mehmet meşhur Türk hükümdarı ve astronomi alimi Uluğ Bey’in Doğancı başıydı. Kendisine Kuşçu ismi bundan dolayı verilmiştir. Semerkant’ta ilk tahsilinden sonra Bursalı Kadızade Rumi’den ve Uluğ Bey’den matematik ve astronomi öğrendi.
Kendisinde ilme karşı büyük bir aşk vardı. Bilgisini arttırmak için Uluğ Beyden gizli Kirmana giderek oradaki alimlerden de bir çok şeyler öğrendi ve orada “ Risalâtı Halli Eşkâli Kamer – Ayın Şekillerinin Hali” kitabını yazdı. Bundan başka matematiğe, astronomiye ait başka kitapları da vardır. Semerkant’a döndükten sonra Uluğ Bey’in yaptırdığı rasathane idare etti. Daha sonra Uzun Hasan’ın hizmetine girdi ve elçi olarak İstanbul’a Fatih Sultan Mehmet’in yanına geldi. Fatih’in sevgisini ve takdirini kazandı. Fatih kendisinden İstanbul’a gelip yerleşmesini rica etti. O da vazifesini bitirdikten sonra İstanbul’a geldi ve Fatih’in üniversitesinde ders verdi ve birçok eserler yazdı. Ali Kuşçu’nun İstanbul’a gelişi önemlidir. Çünkü o zamana kadar İstanbul’da astronomi ile uğraşan kuvvetli bir bilgin yoktu. Ali Kuşçu Osmanlılar arasında astronomi iliminin yayılmasına ön ayak oldu. Ali Kuşçu 1474 de öldü.
